26 Ocak 2017 Perşembe

Meduzot - Denizanası


Meduzot, farklı kadınların hayatlarını “Tel Aviv’de yaşam” başlığı altında toplayıp yer yer gerçekçi ve bazen de gerçeküstü bir anlatımla sunuyor. Yönetmen koltuğunda bilindik yazar Etgar Keret ve Shira Geffen var.

-Düğün salonunda garsonluk yapan genç kız.
-Filipinler’den İsrail’e çalışmak için gelen, yaşlı ve hastalara bakan çaresiz bir kadın.
-Yeni evlenen ve düğününde ayağını kıran, talihsiz genç kadın.

Bu üç kadının hayatı üzerinden “post modern israil’de kadın” tablosu çizmek istese de bunu tam anlamıyla başardığını söylemek zor çünkü filmde derinlik namına pek bir şey yok. Farklı hayatlar üzerinden ortak payda çıkarmak deyince hemen aklıma İnarritu’nun onu İnarritu yapan filmleri aklıma geliyor. Tabi bunu, o tarafla kıyaslamak için söylemiyorum. Oradaki oyuncudan tutun da sahip olunan imkanlara kadar arada büyük fark var. Lakin filmin konusu, yönetmenin bedenine biraz büyük gelmiş.

Genç kız damı akan, duvarlarında böcek gezen köhne bir evde yaşar fakat anne ve babası servet içinde yüzer. İlginç.

Genç kadın düğününde ayağını kırar ve Maldivler tatili iptal olur. Şehrin vasat bir otelinde konaklarlar. Neden?

Filipinli kadın ise beğendiğim tek ana karakter oldu filmdeki. Acısını, çaresizliğini hissettim. Özellikle dil problemini. Zaten izlerken en beğendiğim nokta iletişimsizlik vurgusu oldu. Tiyatrocu kadın ile annesi arasındaki iletişimsizlik. Filipinli kadının hem kimseyle anlaşamaması hem de ülkesindeki çocuğuyla ankesörlü telefondan konuşurken hattın kesilmesi. Denizden gelen kız çocuğunun konuşmaması. Bu açıdan oldukça hoşuma gitti.

Özetle Meduzot ortalama bir film. Süresinin kısalığı ile izlenebilir belki fakat izleyecek kişinin büyük beklentileri olmamalı. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Pencere

Haluk Bilginer ve Esra Bilgin Bezen Freud'un bastırılan ve birikmiş duyguların sonunda patlayacağı görüşüyle yola çıkan oyun; bast...